-
1 عسر
Iعَسِر1. muğlakAnlamı: anlaşılması güç, çapraşık2. külfetliAnlamı: zor, sıkıcı3. güçAnlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül4. meşakkatliAnlamı: güç, sıkıntılı5. müşkülAnlamı: güç, zor, çetin6. müphemAnlamı: belirsiz7. çapraşıkAnlamı: anlaşılması güç8. çetinAnlamı: çözümlenmesi güç veya zor olan9. zahmetliAnlamı: zahmetlerle yapılan, yorucu, sıkıntılı10. zorluAnlamı: güçlü, kuvvetli, şiddetli olan11. zorAnlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan12. karışıkAnlamı: anlaşılması güç olan13. ağdalıIIعَسِرَ1. güçleşmekAnlamı: güç duruma gelmek, zorlaşmak2. çetinleşmekAnlamı: çetin duruma gelmekعُسُر1. külfetAnlamı: sıkıntılı zorluk, yorgunluk2. zorAnlamı: sıkıntı, güçlük, rahatsızlık3. yoksullukAnlamı: yoksul olma durumu4. çapanoğluAnlamı: başa dert olacak durumIVعُسْر1. yoklukAnlamı: fakirlik2. sefaletAnlamı: yoksulluk3. yoksullukAnlamı: yoksul olma durumu4. açlıkAnlamı: yoksul ve parasız olma durumuVعَسَّرَgüçleştirmekAnlamı: güç duruma getirmek -
2 شاق
شاقّ1. külfetliAnlamı: zor, sıkıcı2. mihnetliAnlamı: zor, üzücü3. kompleksAnlamı: hemen kavranamayan, çözümü güç olan4. güçAnlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül5. müşkülAnlamı: güç, zor, çetin6. yorucuAnlamı: yorgunluğa yol açan7. zahmetliAnlamı: zahmetlerle yapılan, yorucu, sıkıntılı8. yavuzAnlamı: güçlü, çetin9. zorAnlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan -
3 صعب
Iصَعُبَ1. ağırlaşmakAnlamı: güçleşmek, zorlaşmak2. güçleşmekAnlamı: güç duruma gelmek, zorlaşmak3. çapraşmakAnlamı: karışık duruma gelmek4. zorlaşmakAnlamı: zor duruma gelmek, güçleşmekIIصَعْب1. komplikeAnlamı: öğelerinin sayısının çokluğu, çeşitliliği yüzünden anlaşılması, yapılması güç olan şey2. girişikAnlamı: birbirinin içine girmiş, karışmış olan3. külfetliAnlamı: zor, sıkıcı4. mihnetliAnlamı: zor, üzücü5. giriftAnlamı: birbirinin içine girip karışmış, çapraşık6. güçAnlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül7. müşkülAnlamı: güç, zor, çetin8. çetrefil9. zorluAnlamı: güçlü, kuvvetli, şiddetli olan10. çetinAnlamı: çözümlenmesi güç veya zor olan11. zahmetliAnlamı: zahmetlerle yapılan, yorucu, sıkıntılı12. ağdalı13. karışıkAnlamı: anlaşılması güç olan14. zorAnlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılanصَعَّبَgüçleştirmekAnlamı: güç duruma getirmek -
4 متعذر
مُتَعَذِّر1. muğlakAnlamı: anlaşılması güç, çapraşık2. olanaksızAnlamı: olanağı olmayan, gayri mümkün3. gayrikabilAnlamı: olamaz, olamayacak, çözümü olmayan4. külfetliAnlamı: zor, sıkıcı5. kompleksAnlamı: hemen kavranamayan, çözümü güç olan6. mihnetliAnlamı: zor, üzücü7. girişikAnlamı: birbirinin içine girmiş, karışmış olan8. güçAnlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül9. gizliAnlamı: görünmez, belli olmaz bir durumda olan10. meşakkatliAnlamı: güç, sıkıntılı11. müşkülAnlamı: güç, zor, çetin12. müphemAnlamı: belirsiz13. zahmetliAnlamı: zahmetlerle yapılan, yorucu, sıkıntılı14. zorAnlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan -
5 متعسر
مُتَعَسِّر1. muğlakAnlamı: anlaşılması güç, çapraşık2. külfetliAnlamı: zor, sıkıcı3. kompleksAnlamı: hemen kavranamayan, çözümü güç olan4. girişikAnlamı: birbirinin içine girmiş, karışmış olan5. mihnetliAnlamı: zor, üzücü6. giriftAnlamı: birbirinin içine girip karışmış, çapraşık7. gizliAnlamı: görünmez, belli olmaz bir durumda olan8. güçAnlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül9. meşakkatliAnlamı: güç, sıkıntılı10. müphemAnlamı: belirsiz11. müşkülAnlamı: güç, zor, çetin12. çetrefil13. zahmetliAnlamı: zahmetlerle yapılan, yorucu, sıkıntılı14. çapraşıkAnlamı: anlaşılması güç15. çetinAnlamı: çözümlenmesi güç veya zor olan16. ağdalı17. zorAnlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan18. karışıkAnlamı: anlaşılması güç olan -
6 مستصعب
مُسْتَصْعَب1. olmayacakAnlamı: gerçekleşmesi imkansız2. gayrikabilAnlamı: olamaz, olamayacak, çözümü olmayan3. olamaz4. olanaksızAnlamı: olanağı olmayan, gayri mümkün5. mihnetliAnlamı: zor, üzücü6. girişikAnlamı: birbirinin içine girmiş, karışmış olan7. güçAnlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül8. giriftAnlamı: birbirinin içine girip karışmış, çapraşık9. meşakkatliAnlamı: güç, sıkıntılı10. müşkülAnlamı: güç, zor, çetin11. çetinAnlamı: çözümlenmesi güç veya zor olan12. zahmetliAnlamı: zahmetlerle yapılan, yorucu, sıkıntılı13. çetrefil14. zorAnlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan15. karışıkAnlamı: anlaşılması güç olan16. ağdalı -
7 معقد
IمَعْقِدpürtüklüAnlamı: pürtükleri olanIIمُعَقَّد1. mihnetliAnlamı: zor, üzücü2. girişikAnlamı: birbirinin içine girmiş, karışmış olan3. komplikeAnlamı: öğelerinin sayısının çokluğu, çeşitliliği yüzünden anlaşılması, yapılması güç olan şey4. giriftAnlamı: birbirinin içine girip karışmış, çapraşık5. güçAnlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül6. meşakkatliAnlamı: güç, sıkıntılı7. müşkülAnlamı: güç, zor, çetin8. çetinAnlamı: çözümlenmesi güç veya zor olan9. zahmetliAnlamı: zahmetlerle yapılan, yorucu, sıkıntılı10. çapraşıkAnlamı: anlaşılması güç11. çetrefil12. zorAnlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan13. ağdalı14. karışıkAnlamı: anlaşılması güç olan -
8 عسير
عَسِير1. olanaksızAnlamı: olanağı olmayan, gayri mümkün2. mihnetliAnlamı: zor, üzücü3. külfetliAnlamı: zor, sıkıcı4. güçAnlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül5. meşakkatliAnlamı: güç, sıkıntılı6. müşkülAnlamı: güç, zor, çetin7. çetrefil8. yavuzAnlamı: güçlü, çetin9. zorAnlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan10. karışıkAnlamı: anlaşılması güç olan -
9 عويص
عَوِيص1. muğlakAnlamı: anlaşılması güç, çapraşık2. muammalıAnlamı: bilmeceli, muamma dolu3. gayrikabilAnlamı: olamaz, olamayacak, çözümü olmayan4. külfetliAnlamı: zor, sıkıcı5. mihnetliAnlamı: zor, üzücü6. kompleksAnlamı: hemen kavranamayan, çözümü güç olan7. girişikAnlamı: birbirinin içine girmiş, karışmış olan8. esrarengizAnlamı: gizlerle, sırlarla örtülü9. gizliAnlamı: görünmez, belli olmaz bir durumda olan10. güçAnlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül11. giriftAnlamı: birbirinin içine girip karışmış, çapraşık12. gizemliAnlamı: gizem niteliğinde olan13. müphemAnlamı: belirsiz14. müşkülAnlamı: güç, zor, çetin15. çetinAnlamı: çözümlenmesi güç veya zor olan16. çetrefil17. çapraşıkAnlamı: anlaşılması güç18. ağdalı19. zorAnlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan20. karışıkAnlamı: anlaşılması güç olan -
10 متعب
Iمُتْعَب1. bitapAnlamı: bitkin, yorgun2. bitik3. yorgunAnlamı: yorulmuş olan4. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin5. bitkinAnlamı: gücü tükenmiş olanIIمُتْعِب1. mihnetliAnlamı: zor, üzücü2. kompleksAnlamı: hemen kavranamayan, çözümü güç olan3. külfetliAnlamı: zor, sıkıcı4. müşkülAnlamı: güç, zor, çetin5. yorucuAnlamı: yorgunluğa yol açan6. zahmetliAnlamı: zahmetlerle yapılan, yorucu, sıkıntılı7. karışıkAnlamı: anlaşılması güç olan8. zorAnlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan -
11 مجهد
Iمُجْهَد1. bitapAnlamı: bitkin, yorgun2. bitik3. yorgunAnlamı: yorulmuş olan4. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin5. bitkinAnlamı: gücü tükenmiş olanIIمُجْهِد1. girişikAnlamı: birbirinin içine girmiş, karışmış olan2. meşakkatliAnlamı: güç, sıkıntılı3. müşkülAnlamı: güç, zor, çetin4. zahmetliAnlamı: zahmetlerle yapılan, yorucu, sıkıntılı5. zorAnlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan -
12 نكير
نَكِير1. mihnetliAnlamı: zor, üzücü2. kompleksAnlamı: hemen kavranamayan, çözümü güç olan3. külfetliAnlamı: zor, sıkıcı4. girişikAnlamı: birbirinin içine girmiş, karışmış olan5. güçAnlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül6. müşkülAnlamı: güç, zor, çetin7. zorAnlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan -
13 عصيب
عَصِيب1. muğlakAnlamı: anlaşılması güç, çapraşık2. mihnetliAnlamı: zor, üzücü3. külfetliAnlamı: zor, sıkıcı4. kompleksAnlamı: hemen kavranamayan, çözümü güç olan5. girişikAnlamı: birbirinin içine girmiş, karışmış olan6. giriftAnlamı: birbirinin içine girip karışmış, çapraşık7. gizliAnlamı: görünmez, belli olmaz bir durumda olan8. gizemliAnlamı: gizem niteliğinde olan9. müşkülAnlamı: güç, zor, çetin10. müphemAnlamı: belirsiz11. zorAnlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan -
14 سهل
IسَهُلَkolayAnlamı: sıkıntı çekmeden, zahmetsizIIسَهْل1. akıcıAnlamı: kolay söylenebilen, okunabilen, anlamaca açık2. kolayAnlamı: sıkıntı çekmeden, zahmetsiz3. ovaAnlamı: çevrelerine göre çukurda kalmış, çoğunlukla alüvyonla örtülü4. zahmetsizAnlamı: sıkıntı çekilmeden, güçlükle karşılaşmadan yapılan, eziyetsiz5. düzAnlamı: yatay durumda olan, eğik ve dik olmayanسَهَّلَ1. kolaylaştırmakAnlamı: kolay duruma getirmek2. basitleştirmek -
15 هين
هَيِّن1. akıcıAnlamı: kolay söylenebilen, okunabilen, anlamaca açık2. kolayAnlamı: sıkıntı çekmeden, zahmetsiz3. zahmetsizAnlamı: sıkıntı çekilmeden, güçlükle karşılaşmadan yapılan, eziyetsiz
См. также в других словарях:
zor — is., Far. zūr 1) Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık Onun için hiçbir zorum, sıkıntım yokmuş gibi ara sıra denize taşlarımı atmakta devam ederek hızlı hızlı yürüdüm. R. N. Güntekin 2) Yüküm, mecburiyet Artık kızının evinde kalışının zordan olduğunu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zahmetsiz — sf. Sıkıntı çekilmeden, güçlükle karşılaşmadan yapılan, eziyetsiz, kolay, emeksiz Ayaklarınıza daha zahmetsiz giyilecek, daha sade, daha sıhhi bir kılıf icat edemez misiniz? R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zahmetsiz rahmet olmaz … Çağatay Osmanlı Sözlük